Ahh koruyabilseydim böylesi zamanlar için eşkiyalığımı, Çapraz fişekliklere mermi diye sürerdim yalnızlığımı. Sonra da bir dağ başının pusatında, Sisin gümüşten yatağına çekerdim, geri kalanımı Meğer teslim etmişim dürbünlerin uzağı yüreğimi. İki çıplak silah gibi üzerime çevrilen, Bakışını ağzına sürmüş gözlerine. Şimdi böyle çaresiz lal, bilmediğim bir dille, Nasıl konuşur, nasıl korurum kendimi? Yolu yok serde eşkiyalık var, Gelir en yanında kendimi öldürtürüm Deli gönül ahmak gönül, bıkmadın mı boşluktan? Deli gönül ahmak gönül, bıkmadın mı boşluktan? O yar seni terk eyledi, uyan deli gönül uyan Seni seven terk eyledi, nedir kapanmayan yaran? Umut bazen işkencedir, bitmeyen zalım gecedir Yüz çevirmek bitti demek, bilemezsin yar nicedir Bitti deyip çekip gitmek, bilemezsin ne acıdır Susuz güllerin kederiyim bu gece, o kadar Gerisi masal, gerisi leyli lal Dikenlere budanan güllerin kederi Görecek günlerin mi var, ömür dediğin kaç bahar? Görecek günlerin mi var, ömür dediğin kaç bahar? Her hayat özgünün sayar, uyan deli gönül uyan Her hayat özgünün yaşar, nedir kapanmayan yaran? Umut bazen işkencedir, bitmeyen zalım gecedir Yüz çevirmek bitti demek, bilemezsin yar nicedir Bitti deyip çekip gitmek, bilemezsin ne acıdır Umut bazen işkencedir, acıdır

Bir zalimin limanına Demir atmış gönül teknem Sever diye sevdasına Yanık kaldı gönül teknem Yenik düştüm rüzgarlara Savruldum ben kumsallara Dalgalara vura vura Dibe batmış, gönül teknem Deli gibi sevdim oysa Sevmem artık sevmek buysa Aşk yerine kötü şansa Demir atmış gönül teknem